İcra takibine başvurulduktan sonra ödeme emri borçluya tebliğ edilir ve takip türüne göre yasal sürelerin geçmesinden sonra haciz işlemine geçilebilir. Borçlu aleyhine başlatılan icra takibinden sonra geçmesi gereken yasal sürelerde kötü niyetli borçlu üzerine haciz konulabilecek mal varlığını başkasına devredebilir veya başkaca mal kaçırma eyleminde bulunabilir. Örneğin borçlu üzerine kayıtlı olan evini veya arabasını satabilir, banka hesaplarındaki parasını çekebilir, borsadaki hisselerini satabilir, değerli ve satılabilir nitelikteki taşınır mallarını satarak paraya çevirebilir. Borçlunun mal kaçırmasını engellemek için borçlu aleyhine icra takibine başlamadan önce ihtiyati haciz kararı almak gerekir. İhtiyati haciz genel olarak, borçlunun mal kaçırma, borcu ödemeden veya imkân varken taahhüt vermekten kaçınma ile borçlunun kendisinin kaçması durumlarında uygulanan mahkeme kararına dayanan, tüm bunlar yapılırken borçlunun mallarına gelebilecek olası zararlar için alacaklıdan peşinat olarak teminat alınan haciz türüdür. Borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı alabilmek için öncelikle alacağın rehinle teminat altına alınmamış olması gerekir. Örneğin ipotek konularak satılan bir evin borcunu ödemeyen banka borçlusu aleyhine ya da üzerinde rehin bulunan bir arabanın borcunu ödemeyen borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı alınamaz. İhtiyati haciz talep edebilmenin ikinci şartı alacağın vadesinin gelmiş olmasıdır. Alacağın vadesi gelmemişse ihtiyati haciz istenemez. İhtiyati haciz, asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçeyle talep edilir. Bu dilekçe duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden incelenerek şartların varlığı halinde karar verilir. İhtiyati haciz kararı verilmesi teminat şartına bağlanmıştır. Teminat, alacağın yüzde on veya on beş kadarı bir miktarın mahkeme veznesine bloke edilmesi veya banka teminat mektubunun sunulmasıdır. Teminatın amacı haksız ihtiyati hacze başvurulup borçlunun mağduriyetinin giderilmesini sağlamaktır. Takip kesinleştikten sonra teminat mahkemeye müracaat sonrası geri alınabilir.
Asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesinden alınan ilamı icra dairesine getirilmekle genel olarak o gün borçlu adresine veya talep edilen adreslere ihtiyati haciz uygulamak üzere haciz edilebilir, icra dairesince dosya açılarak borçluya tebliğ yapılmaksızın borçlu mal varlıkları sorgulanabilir sistem üzerinde bu mallara ilişkin haciz işlemi uygulanabilir. Şunu da belirtmek gerekir ki; her alacağa ihtiyati haciz istenemez. Belgeye (çek, senet, bono vs.) ve ilama dayanması gerekir. İhtiyaten yapılan haciz işlemleri, İcra İflas Kanunu Madde 261 gereği ihtiyati haciz kararı, verildiği tarihten 10 gün içerisinde yetkili icra müdürlüğünden (mahkemenin yargı çevresi içerisinde kalan daire) kararın infazının istenmesi gerekir. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. Haczedilen menkul malların 6 ay içerisinde satışının istenmemesi veya haczedilen gayrimenkul malların 1 yıl içerisinde satışının istenmemesi halinde de ihtiyati haciz kalkar. Diğer taraftan İcra İflas Kanunu Madde 264/2 gereğince ihtiyati hacizden sonra borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya veya vekiline tebliğ edilir. Alacaklı veya vekili 7 gün içerisinde tetkik merciine borçlu itirazın kaldırılmasını istemek zorundadır. Aksi takdirde İcra İflas Kanunu Madde 264/4 gereği ihtiyati haciz hükümsüz sayılır.
Yorum Yap