Sanığın, Mağduru Israrla Arayıp Konuşmak İçin Çağırdığı, Daha Sonra Buluşup Issız Bir Yere Götürdüğü ve Orada Diğer Sanıklara Teslim Ettiği Olayda Nasıl Sorumlu Tutulur?

T.C. Yargıtay 8. CD
Esas:
2019/7957
Karar:
2021/15435
K.T.: 07.06.2021 

Özet: Sanığın, mağduru ısrarla telefonla arayarak konuşmak için çağırdığı, buluştuktan sonra da araçla ıssız bir yere götürüp diğer sanıklara teslim ettiği olayda; müşterek fail yerine, yardım eden olarak kabul edilmesi yasaya aykırıdır.

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Temyiz talebinin reddi, mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

I-Sanık … hakkında temyiz talebinin reddine dair verilen ek karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;

Sanığın yokluğunda verilen ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, CMUK’nın 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,

II-Sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık … hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmediğine, kasten yaralama suçundan ayrıca mahkumiyet hükmü kurulmasının yasaya aykırı olduğuna, eylemin cebir suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna, olay yerinde keşif yapılmadığına, beyanların çelişkili olduğuna, …’ın beyanına itibar edilemeyeceğine, anlatımların hayatın olağan akışına uymadığına dair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,

III- Sanıklar …, …, … ve … hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;

a-Sanık …’un kovuşturma aşamasında tehdit eyleminin sadece kendisi tarafından gerçekleştirildiğini ikrar etmesi, atılı eylemin mağduru konumundaki …’ın bu durumu beyanında doğrulaması, sanıklar … ve …’ın aşamalardaki suçu inkara yönelik ısrarlı savunmaları ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanıklar … ve …’ın tehdit suçunu işlediklerine yönelik her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanıklar hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,

b-Sanıklar … … ve …’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği sırada katılanı tehdit ettiklerinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, tehdit eyleminin TCK’nın 109/2. maddesinde düzenlenen suçun unsuru içinde kaldığı gözetilerek, sadece kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza tayini gerekirken, sanıklar hakkında ayrıca tehdit suçundan hükümler kurulması,

IV-Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,

a-Sanığın, mağdur …’ı ısrarlı şekilde telefonla arayarak, konuşmak istediğini söyleyip, buluştuktan sonra onu aracıyla ıssız bir bölgeye getirip diğer sanıklara teslim etmesi şeklindeki eyleminde, suça diğer sanıklarla birlikte doğrudan iştirak ettiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 37. maddesi delaletiyle müşterek fail sıfatıyla cezalandırılması yerine, yardım eden olarak kabulü ile aynı Yasanın 39/1. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,

b- Kabule göre; Mahkemece, eyleme yardım eden sıfatıyla katıldığı kabul edilen sanık … hakkında TCK’nın 39/1. maddesinin uygulanması karşısında, sanıklar hakkında ancak suçu aynı Kanunun 37. maddesi kapsamında birlikte işlemeleri halinde tatbik edilebilecek olup, mevcut haliyle olayda uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 109/3-b maddesinin tatbiki suretiyle cezanın fazla tayini,

S O N U Ç

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … … ve … müdafii ile sanıklar …, … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri gereğince, sanık … yönünden ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, BOZULMASINA, 07.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Son Gönderiler

Yorum Yap