Kişiyle Duygusal İlişki Kurup Evlenmek İstediğini Söyleyip Güven Tesis Ettikten Sonra Kişiden Borç Almak, Kendi Adına Kredi Çekmesini Sağlamak Suç mudur?

T.C. Yargıtay 15. CD
Esas:
2017/33998
Karar:
2021/2329
K.T.: 03/03/2021

Özet: Sanığın, duygusal ilişki kurduğu kişiye, evlenmek istediğini söyleyip güven tesis ettiği, böylece çeşitli zamanlarda kredi çekmesini, borç vermesini sağladığı olayda, dolandırıcılık suçu oluşmuştur.

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, tehdit, hakaret
HÜKÜM : 1)Dolandırıcılık suçundan beraat
2)TCK.’nın 106/1-1, 43, 53, 58.maddeleri gereğince mahkumiyet
3)TCK.’nın 125/1, 43, 53, 58.maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili, tehdit suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ve sanık, hakaret suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

K A R A R

Katılanın resmi nikahlı eşiyle bir süre ayrı yaşadıktan sonra 2013 yılı mayıs ayı içerisinde boşandığı, boşanmadan önce eşi ile ayrı yaşadığı süreç içerisinde sanıkla tanıştığı, sanığın katılana niyetinin ciddi olduğunu ve evlenmek istediğini söyleyerek güven tesis ettiği, ilerleyen süreçte sanığın paraya ihtiyacı olduğunu ve taksitlerini kendisinin ödeyeceğini söyleyerek katılandan kredi çekmesini istediği, bunun üzerine katılanın Akbank Fevzi Çakmak Şubesi’nden 25.000 TL, Yapı ve Kredi Bankası 27 Mayıs Şubesi’nden de 10.000 TL de kredi çektiği, bu paranın 25.000 TL’sini sanığa elden verdiği, 10.000 TL’lik kısmını ise Akbank üzerinden havale ile sanığın hesabına aktardığı, sanığın daha sonra arabasını tamir ettireceğini söyleyerek 5.000 TL istediği, bunun üzerine katılanın da kendisine ait arsayı satarak 5.000 TL’yi sanığa havale yoluyla gönderdiği, sanığın çeşitli bahanelerle katılandan 5.000 TL, 7.000 TL, 6.000 TL, 2.000 TL ve 18.000 TL para istediği, katılanın yine sanığın evlenme vaadine inanarak bu paraları da verdiği, bir süre sonra sanığın katılandan yine 30.000 TL kredi çekmesini istediği, ancak katılan kabul etmeyince sanığın katılana 05/08/2013 tarihli tutanakta da belirtildiği üzere 03/08/2013 tarihinde “Len köpek ay sonu al parani siktir git itttt”, 03/08/2013 tarihinde “Kocanda kizinda ananda babanda herkez senin nasil biri olduğunu görecek”, 03/08/2013 tarihinde “P.tesi yi bekleyin senle o orospu”, 03/08/2013 tarihinde “Gotunden anlama lafı yazma artik banaaaaaa”, 01/08/2013 tarihinde “Senin götün kalkmis bekle indirmesinide bilirim ben az bekle annemi bi birakayim eve”, 01/08/2013 tarihinde “Ben eski esinle herseyi konusucam gerekirse basip istanbula gidicem” diyerek hakaret ve şantajda bulunduğu, olayın bankalardan temin edilen dekontlar ile tespit edildiği, ayrıca sanığın benzer nitelikte evlenme vaadiyle dolandırıcılık eylemini gerçekleştirdiği hususunun tanık …’ın beyanı ile de doğrulandığı, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık, hakaret ve şantaj suçlarını işlediği iddia edilen olayda;

1)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;

Sanığın, katılanla duygusal arkadaşlık kurduktan sonra katılana niyetinin ciddi olup evlenmek istediğini söylediği, katılanın ailesiyle tanıştığı, kendisinin de ailesiyle tanıştıracağı bahanesiyle katılanı İzmir’e çağırdığı, kendisinin oto galerisi işlettiğini söyleyip nasıl olsa evleneceğiz diye katılandan iş yerindeki sorunlarından ötürü çeşitli zamanlarda kredi çekmesini, borç vermesini sağladığı anlaşıldığından, sanığın TCK’nın 157.maddesinde düzenlenen ve hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırmaya tabi dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle hukuki ihtilaf gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,

2)Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;

Sanığa yüklenen tehdit ve hakaret suçları nedeniyle, hükümlerden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Son Gönderiler

Yorum Yap