Olay tarihinde sanığın 18 yaşından küçük mağdurun yanına yaklaşarak onu araca aldığı, yol üzerindeki bir büfeden alkol aldığı, bu sırada mağdura “beni yalar mısın” dediği, mağdurun kabul etmemesi ve kendisini eve bırakmasını söylemesi üzerine “istediğin yere gidip sohbet edelim” şeklinde teklifte bulunduğu olaylarda sanığın cinsel taciz ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği kabul edilmelidir.

T.C. YARGITAY
8. Ceza Dairesi

Esas No: 2022/5075
Karar No: 2024/7406
Karar Tarihi: 08-10-2024

ÖZET: Yargılama sürecindeki islemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldıgı, asamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartısıldıgı, eylemlerin sanık tarafından gerçeklestirildiginin saptandıgı, vicdanî kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak verilere dayandırıldıgı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların dogru biçimde belirlendigi anlasıldıgından, sanık müdafiinin yerinde g.rülmeyen diger temyiz sebepleri reddedilmistir.

Ilk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldugu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası geregi temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulundugu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası geregi temyiz istemlerinin süresinde oldugu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası geregi temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildigi, 298 inci maddesinin birinci fıkrası geregi temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadıgı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, geregi düsünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Terme Cumhuriyet Bassavcılıgının 16.04.2018 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında baska suçla birlikte kisiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrası, ü.üncü fıkrasının (f) bendi, besinci fıkrası uyarınca ve cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle dava açılmıstır.

2. Terme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli kararıyla sanık hakkında cinsel taciz ve kisiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmistir.

3. Cumhuriyet savcısı, katılan Bakanlık vekili ve katılan magdur vekilinin istinaf basvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 10.11.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında Ilk Derece Mahkemesince kurulan beraat kararlarının kaldırılmasına, sanık hakkında kisiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, ü.üncü fıkrasının (f) bendi, besinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmistir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılan kurum vekilinin temyiz sebepleri;

Sanık hakkında üst sınırdan ceza tayini gerektigine, katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektigine, re’sen dikkate alınacak sebeplerle kararın bozulması gerektigine iliskindir.

2. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri;

Sanıgın üzerine atılı suçları islediginin kesin olarak ispatlanmadıgına, mahkumiyete yeterli delil bulunmadıgına, deliller yeterince incelenmeden ve suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçeklesmedigi gözetilmeden verilen kararın hatalı olduguna, re’sen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulması gerektigine, beraat kararı verilmesi gerektigine iliskindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Dava konusu olay, sanıgın 18 yasından kü.ük magdur çocugun yanına aracıyla yaklasıp magduru aracına aldıgı, magduru bir süre gezdirdigi, yol üzerindeki bir büfeden alkol aldıgı, magdurun, sanıga kendisini eve bırakmasını söyledigi, bu talebi kabul edip araçla d.nüse geçtigi sırada magdura \”beni yalar mısın?\” seklinde sözler söyleyerek cinsel tacizde bulundugu, magdurun kabul etmemesi üzerine \”istedigin yere gidip sohbet edelim\” seklinde teklifte bulundugu, magdurun tekrar eve gitmek istedigini söylemesine ve imam hatip bölgesinde inmek istemesine ragmen sanıgın belirtilen yerde aracı durdurmayarak yola devam edip magduru indirmeyerek hürriyetini kısıtladıgı iddiasına iliskindir.

Temyizin kapsamına göre;

A. Ilk Derece Mahkemesinin Kabulü

Ilk derece mahkemesince, sanıgın eylemine uyan suçları gösterir mevcut, somut, kesin, her türlü süpheden uzak ve inandırıcı delil mevcut olmadıgından dolayı yüklenen suçların sanık tarafından islendiginin sabit olmaması nedeni ile beraatine karar verildigi anlasılmıstır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince; \”…olay tarihinde sanıgın 18 yasından kü.ük magdurun yanına yaklasarak onu araca aldıgı, bu sırada magdura \”beni yalar mısın\” diyerek cinsel tacizde bulundugu, bir müddet sonra magdurun inmek istedigi fakat sanıgın aracı durdurmayarak magduru araç ile gezdirdigi, daha sonra magdurun araçtan inmek için hamle yaptıgı, bu sırada sanıgın magdurun sırt çantasını tuttugu, çantanın sap kısmının koptugu ve çantanın araçta kaldıgı, dolayısıyla üzerine atılı çocuga karsı cinsel taciz ve cinsel amaçla çocuga karsı kisiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını isledigi kabul olunmustur. Her ne kadar sanık magdur ile ne konustugunu hatırlamadıgını, magdurun kendisini halasına bırakmasını söyledigini beyan etmis ve suçlamaları reddetmis ise de, sanık ile aralarında herhangi bir husumet bulunmayan magdurun beyanları, magdurun sırt çantasının sanıga ait aracın içinde kalmıs olması hususları g.z.nüne alındıgında, sanıgın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik oldugu anlasılmıstır…\” seklindeki gerekçeyle Ilk Derece Mahkemesince sanık hakkında cinsel taciz ve kisiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat kararlarının, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılarak sanık hakkında atılı suçlardan mahkumiyet hükmü kuruldugu anlasılmıstır.

IV. GEREKÇE

A. Katılan kurum vekilinin temyiz istemi y.nünden;

1. Dava dosyası içerigi, olayın kolluga intikal sekli, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan tutanaklar, adli rapor, kamera g.rüntüsü arastırma tutanagı, katılan beyanları, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte degerlendirildiginde, Bölge Adliye Mahkemesinin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmadıgından, katılan kurum vekilinin, sanık hakkında üst sınırdan ceza tayini gerektigine, re’sen dikkate alınacak sebeplerle kararın bozulması gerektigine yönelik yerinde g.rülmeyen temyiz sebepleri reddedilmistir.

2. T.C. Anayasasının 41 inci maddesinde, ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve siddete karsı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait oldugu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındıgı, 6284 sayılı Kanun’un 20 inci maddesinin ikinci fıkrası geregince …’nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan siddet veya siddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabilecegi, ancak Bakanlıgın davaya katılmasının dogrudan Anayasa ve Kanun’dan kaynaklanan koruma görevine iliskin olup Bakanlıga yüklenen bir kamu görevi oldugu, 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına iliskin suçtan dogrudan zarar görme sartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadıgı gözetilerek, katılan Bakanlık vekilinin, kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektigine iliskin temyiz gerekçesi yerinde g.rülmemistir.

B. Sanık müdafiinin temyiz istemleri y.nünden;

1. Dava dosyası içerigi, olayın kolluga intikal sekli, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan tutanaklar, adli rapor, kamera g.rüntüsü arastırma tutanagı, katılan beyanları, sanık savunmaları ve dosya kapsamındaki deliller birlikte degerlendirildiginde, sanıgın davaya konu eylemleri gerçeklestirdigine iliskin Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadıgından, sanık müdafiinin, sanıgın üzerine atılı suçları islediginin kesin olarak ispatlanmadıgına, mahkumiyete yeterli delil bulunmadıgına, deliller yeterince incelenmeden ve suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçeklesmedigi gözetilmeden verilen kararın hatalı olduguna, beraat kararı verilmesi gerektigine yönelik temyiz sebepleri yerinde g.rülmemistir.

2. Yargılama sürecindeki islemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldıgı, asamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartısıldıgı, eylemlerin sanık tarafından gerçeklestirildiginin saptandıgı, vicdanî kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak verilere dayandırıldıgı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların dogru biçimde belirlendigi anlasıldıgından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diger temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 10.11.2021 tarihli ve 2019/1587 Esas, 2021/2075 Karar sayılı kararında katılan kurum vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebligname’ye uygun olarak, oy birliğiyle

TEMYIZ ISTEMLERININ ESASTAN REDDI ILE HÜKÜMLERIN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Terme 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneginin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDIINE, 08.10.2024 tarihinde karar verildi.

Son Gönderiler

Yorum Yap