3 Aylık İletişimin Denetlenmesi Kararının Bitiminden Sonra Sürenin Uzatılması

T.C Yargıtay 18. CD
Esas:
2015/16
Karar: 2015/737
K.T.: 29/04/2015

Özet: 3 ay için verilen iletişimin denetlenmesi kararının, sürenin bitiminden sonra, kayıtların çözülüp hakim huzuruna getirilmeden, dosya üzerinden sürenin uzatılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bu suretle elde edilen deliller de hukuken geçersizdir.

(5271 S. K. m. 135)

Dava ve Karar: Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanık …. müdafiin süresinden sonra yaptığı duruşma isteğinin reddi ile dosya görüşüldü:

1- Sanıklar …. ve ….. müdafinin temyizinde,

Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanıklar …. müdafiinin teblignameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,

2- Diğer sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre hükümde aslolan kısa karar olması karşısında, yargılama giderinin kısa karara göre 227,5 TL. olarak mahallinde düzeltilebileceği gözetilerek yapılan incelemede:

Sanıklar ….e yükletilen insan ticareti ve bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık ettirme veya yer temin etme sanıklar …. ve ….’e yükletilen bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık ettirme veya yer temin etme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Adıyaman Sulh Ceza Mahkemesinin 13.04.2007 tarih ve 2007/464 müt. sayılı kararı ile sanıklar ….. ve …. haklarında CMK. nun 135. maddesi uyarınca üç ay için verilen iletişimin denetlenmesine ilişkin kararın, anılan sürenin bitiminden sonra denetlemeye ilişkin kayıtlar çözülüp hakim huzuruna getirilmeden, 16.07.2007 tarihinde 2007/847 D. İş. sayılı kararla evrak üzerinde sürenin uzatılmasına karar verilmesi isabetsiz ve bu suretle elde edilen belirti delillerin de hukuken geçerli olamayacağı her ne kadar anlaşılmakta ise de; sürenin uzatılmasından önceki belirti delillerin, diğer kanıtlarla desteklenmiş olması karşısında bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.

Ancak;

Sanıklar hakkında hüküm kurulurken hapis cezalarının alt sınırdan belirlenmesine karşın aynı gerekçelerle adli para cezalarının alt sınırın üzerinde belirlenmesi,

Sonuç: Kanunu aykırı, sanıklar ….., ….. ile müdafileri, ve sanık ….. müdafiin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak sanıklar …. ve …. ‘in insan ticaret suçlarından sonuç adli para cezalarının 80 TL’ye, sanıklar …. ve …. ‘nün bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık ettirme veya yer temin etme suçlarından sonuç adli para cezalarının 100 TL’ye, sanıklar ….. ve ….nin bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık ettirme veya yer temin etme suçlarından sonuç adli para cezalarının 80 TL’ye indirilmesi biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanununa uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 29.04.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi. (¤¤)

Son Gönderiler

Yorum Yap