
T.C YARGITAY 5.CD
Esas: 2017/3223
Karar: 2019/7925
Karar Tarihi: 10/09/2019
Özet: Görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvet vermeye teşebbüs, haklı hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda fiilin kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle aynı Yasanın … maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı gözetilerek, buna göre suç vasfının tayini yerine, yanılgılı nitelendirme sonucu eylemin rüşvete teşebbüs suçunu oluşturduğunun kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.
Dava: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hakkındaki mahkumiyet hükmü Dairemizin 04/07/2019 tarihli, 2016/6715 Esas ve 2019/6736 Karar sayılı ilamı ile bozulan diğer sanık …’un suç tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla kaza yaptığı ve kasko hasar bedelini alabilmek amacıyla görevli trafik polislerine kaza tespit tutanağı düzenlettirmek istediği ancak trafik polislerinin kaza yerinde yaptıkları inceleme ve araştırma sonucu kaza yapan aracın olay mahallini terk ettikten sonra yaklaşık 150 metre mesafeden tekrar kaza yerine çekildiğini ve aracın kimin tarafından kullanıldığının belirlenemediğini yazmak zorunda olduklarını, aksi takdirde tutanak düzenleyemeyeceklerini, isteniyorsa en yakın karakola müracaat edebileceklerini bildirmeleri üzerine sanık … ile yanında bulunan sanık …’nin iştirak iradesiyle kaza tutanağının düzenlenmemesi halinde kaskodan hasar bedelinin alınamayacağını, tutanak düzenlenmesi halinde güzellik yapabileceklerini söyleyerek 60 TL verebileceklerini belirttikleri, müşteki polis memurlarının ise suçüstü yapmak amacıyla teklifi kabul etmiş gibi görünerek paranın az olduğunu söylemeleri üzerine sanıkların 100 TL daha para verebileceklerini söyledikleri, sanıklar tarafından paranın temin edilmeye çalışıldığı sırada müşteki trafik polislerinin 155 ihbar hattını aradıkları ve sanık … tarafından müştekilere 140 TL para verildiği sırada suçüstü yapıldığı iddiasıyla yapılan yargılamada; rüşvet suçuna konu para teklifinin kamu görevlisi olan müşteki polis memurlarına görev gereklerine aykırı olan bir işi yapmaları için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sigorta şirketinden hasar bedelinin tahsil edilip edilmediği ve olay tarihinde … plaka sayılı araç sürücüsünün diğer sanık İrfan olup olmadığı ve alkol muayenesinin yapılıp yapılmadığı hususları araştırıldıktan ve sanıkların rüşvet önerisinin haklı bir husus için yapılıp yapılmadığının tespitinden sonra 5237 sayılı TCK’nın, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvet vermeye teşebbüs, haklı hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda fiilin kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle aynı Yasanın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı gözetilerek, buna göre suç vasfının tayini yerine, yanılgılı nitelendirme sonucu eylemin rüşvete teşebbüs suçunu oluşturduğunun kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek kazanılmış hak saklı kalmak üzere CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 10/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yorum Yap