
E:2020/4467
K:2020/9661
K.T:14/07/2020
Özet: Diş kırığı, kemik kırığı olarak nitelendirilemez.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında müşteki Sıdık’a karşı kasten yaralama eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde:
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında müşteki …’ye karşı kasten yaralama eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde:
Oluşa, dosya kapsamına, müştekinin aşamalarda değişmeyen beyanlarına, müşteki Sıdık’ın beyanlarına ve olay günü Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan raporda “hastanın sağ üst 1.diş ve sol üst 1.dişinde tam kayıp mevcut” olduğunun belirtilmesine göre, müştekiye ait dişlerin sanığın eylemi sonucu kırılıp kırılmadığının tespitinin gerektiği yönündeki tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki hakkında düzenlenen Elazığ Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin 04.06.2013 tarihli raporunda, “sağ üst 1 ve sol üst 1 no’lu dişlerin” olmadığının belirtildiği, ancak mağdurun diş kaybı nedeniyle yaralanmasının duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup
olmadığı hususunda görüş bildirilmediği anlaşılmakla; müştekinin tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları temin edilip, en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, mağdurun yaralanmasının duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı hususunda rapor aldırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Adli Tıp uygulamalarına ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; diş kırığının kemik kırığı olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeksizin, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca belirlenen cezadan 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesi gereğince artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 14/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yorum Yap