Boşanma Davasında, Davacının, Cezaevinde Tutuklu Bulunan Kocasını Sık Sık Ziyaret Etmiş Olması

T.C YARGITAY 2.HD
Esas
: 2014/19618
Karar: 2015/4536
Karar Tarihi: 12/03/2015

Özet: Davacının, cezaevinde tutuklu bulunan kocasını sık sık ziyaret etmiş olması ve iki defa da cezaevinde üçer saat “mahrem görüşmede” kalmış olması, “af ve hoşgörü” olarak değerlendirilir.


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Davalının, eşinin ablasının onbeş yaşından küçük kızına birden fazla cinsel istismarda bulunduğu, bu eyleminden dolayı yargılanıp ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Mahkemece, davacının, cezaevinde tutuklu bulunan kocasını sık sık ziyaret etmiş olması ve iki defa da cezaevinde üçer saat “mahrem görüşmede” kalmış olması, “af ve hoşgörü” olarak değerlendirilmiş, dava reddedilmiştir. İşlenen suçun küçük düşürücü niteliği ve davacıyı toplum içinde düşürdüğü durum, yerleşik ahlaki değerlerde yarattığı tahribatın ağırlığı, olumsuz etkilerinin yıllar boyu silinemiyecek olması nazara alındığında, davacının davranışı “af veya hoşgörü” olarak değerlendirilemez. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılamıyoruz.

Son Gönderiler

Yorum Yap