Mahkemenin, Tarafların İddia Ve Savunmalarını Toplayarak Duruşma Açması Gerekirken, Ön İnceleme Duruşması Yapmaksızın Ve Dosya Üzerinden Yapılan İnceleme Sonucunda Karar Vermiş Olması / Hukuki Dinlenilme Hakkı

T.C. YARGITAY 13. HD
Esas:
2019/4791
Karar: 2019/8826
K.T.: 25/09/2019

Özet:Somut olayda, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında yargılamayı yapan mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ön inceleme duruşması yapılmaksızın ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.


(2709 S. K. m. 36) (6100 S. K. m. 27, 320)

Dava: Taraflar arasındaki itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, davalı şirketten satın almış olduğu fotoğraf makinesinin arızalı çıkması üzerine tamir için makineyi şirkete gönderdiğini, kendisinden 70,00 TL onarım bedeli istendiğini, diğer yandan azami tamir süresinin de aşıldığını, bu kapsamda ürün bedeli olarak ödediği 199,00 TL’nin iadesi amacıyla tüketici hakem heyetine müracaat ettiğini, hakem heyetince talebinin, ticari amaçla ürün satın alındığı gerekçesi ile reddedildiğini, kararın haksız ve dayanaksız olduğunu ileri sürerek; hakem heyeti kararının iptaline, 499,00 TL ürün bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, ürün faturasının şirket adına olması nedeniyle hakem heyeti kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istemi ile temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, savunma hakkı Anayasa’nın 36.maddesinde güvence altına alınmış bir haktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27.maddesi hükmüne göre de davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, savunma hakkı verilmeksizin hüküm kurulması doğru değildir. Her ne kadar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” düzenlemesi yer alsa da, bu durum ancak ön inceleme aşamasında ve mümkün olan hâller için söz konusudur. Anılan maddede belirtildiği üzere, davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir.

Somut olayda, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında yargılamayı yapan mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ön inceleme duruşması yapılmaksızın ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.

Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile, İstanbul 9.Tüketici Mahkemesi’nin 15.08.2018 tarih 2016/360 E., 2018/560 K.sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, 25/09/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

Son Gönderiler

Yorum Yap