Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
KKTC’ye ziyaret
KKTC’de törenle iştirak ederek Kıbrıs Türkünün bayram sevincine ortak olduk. Ardından Kapalı Maraş’ı ziyaret ettik. Maraş’ta gerçekleştirdiğimiz program, bölgenin bundan sonra hızla canlanmasını sağlayacak adımlar konusundaki kararlılığımızın ifadesidir.
Bizim oraya yaptığımız ziyaretin mesajını anlamamış olanların bu programa piknik gözüyle bakması pek tabiidir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğini bölgede ve tüm dünyada kabul ettirecek bir döneme girdiğimize inanıyorum.
Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmaz tutumu sebebiyle yeniden konuşulması anlamsız konuları bırakıp yeni gelecek inşası için kolları sıvıyoruz
İzmir depremi
Artık hiçbir afetin ardından “nerede bu devlet” diye sorulmuyor.
Türkiye genelinde depreme dayanıksız binaların dönüştürülmesi çalışmalarını hızlandırıyoruz. 1750 konutu yerinde yeniden inşa edeceğiz.
İnsan Hakları Eylem Planı
Geçmişte devlet içine çöreklenmiş olan vesayetin ve kullandığı araçların tüm izleri, gizli ajandalarıyla, paralel hatlarıyla, örgütsel aidiyetleriyle, ucu dışarılara kadar uzanan dayatmalarıyla artık tarih olmuştur.
Bizim anladığımız ve inandığımız adalet kavramı, yargıyla ilgili olmanın çok ötesinde bir manaya ve işleve sahiptir. Şayet değişim gerçeğine sırtımızı döner ve üzerimize düşenleri yapmazsak, milletimize karşı görevimizi yerine getirmemiş oluruz.
Önümüzdeki günlerde ekonomik hayatın tüm paydaşlarıyla da çalışılarak İnsan Hakları Eylem Planı taslağına son hali verilecek.
Salgın sürecinin hızlandırdığı yeni küresel ekonomik mimaride Türkiye’nin önünde açılan fırsat pencerelerini değerlendirmekte kararlıyız.
“Hafta sonları 10.00 ile 20.00 saatleri arası dışında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak”
“Salgının seyri tırmanışını sürdürürse hepimiz için can acıtıcı neticelere yol açan tedbirlerin tekrar gündeme gelmesi kaçınılmaz hale gelir.” ifadesini kullandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Buna göre, hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde 10.00 ile 20.00 saatleri arası dışında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Ara tatilde olan okullardaki eğitim öğretim yıl sonuna kadar online olarak sürdürülecek. Halen 65 yaş üstü için uygulanan belirli saatlerde sokağa çıkma uygulaması, çalışanlar hariç olmak üzere 20 yaş altına da teşmil edilecek. Alışveriş merkezleri, marketler, berber ve kuaförler gibi işletmelerin çalışma süreleri saat 10.00 ile 20.00 arası olarak sınırlanacak. Sinemalar, sektörün talebine de uygun şekilde yıl sonuna kadar kapalı kalacak.
Kafelerde sadece paket servis uygulamasına geçilecek. Kıraathanelerimizin faaliyetlerini bir süre ara verilecek. Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edecek. Halı sahaların faaliyetlerine ara verilecek. Şehirlerimizin, ana cadde ve meydanlarındaki sigara içme yasağı sürecek. İl hıfzıssıhha kurulları bu sınırlamayı genişletebilecek. Kamu ve özel sektör iş yerlerindeki esnek mesai düzenine ve mesai saatlerinin yoğunluk oluşturmayacak şekilde belirlenmesi uygulamasına hassasiyet gösterilecek. Tüm bu hususlarla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır. Hep birlikte fedakarlık yaparak, inşallah bu salgın musibetinin üstesinden gelerek, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geleceğe bakacağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun.”
“Adalet hassasiyetimizden kesinlikle taviz vermeyeceğiz”
Erdoğan, geçen yıl 30 Mayıs’ta kamuoyu ile paylaştıkları Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni bu hakikatler ışığında hazırladıklarını anımsatarak reform stratejisinin, toplumsal refahın daha fazla özgürlük ve daha güçlü demokrasi ile gerçekleşeceği ilkesi üzerine bina edildiğini anlattı.
Mecliste bugüne kadar strateji belgesi kapsamında 3 yargı paketinin kanunlaştırıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu paketlerle ceza adaleti ile hak ve özgürlükler alanında çok önemli yeniliklerin hayata geçmesi sağlandı. 15 Temmuz’da milletin yazdığı destanı hukukla taçlandıran, darbecilerden millet adına hesap soran yargının daha iyi işlemesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Hukuk devletinin tüm unsurları ile tahkim edilmesi önceliğimizden ve adalet hassasiyetimizden kesinlikle taviz vermeyeceğiz.”
Demokrasinin işlerliğini artırarak, hukukun üstünlüğünü güçlendirerek ekonomi alanında da yeni fırsatların güvencesini teşkil edecek adımları atmakta kararlı olduklarına vurgu yapan Erdoğan, geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanlığında da bir görev değişikliğine gittiklerini, affını isteyen Berat Albayrak’ın bu talebini kabul ederek Hazine ve Maliye Bakanı olarak Lütfi Elvan’ı görevlendirdiklerini hatırlattı.
Merkez Bankası ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığında da yeni görevlendirmeler yaptıklarını belirten Erdoğan, “Bu görev değişiklikleri, küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik değişimlere uygun şekilde, ülkemizde de hukuk ve ekonomi alanında köklü reformlara hazırlık yaptığımız bir dönemde gerçekleşti. Salgın sürecinin hızlandırdığı yeni küresel ekonomik mimaride Türkiye’nin önünde açılan fırsat pencerelerini değerlendirmekte kararlıyız. Kurduğumuz güçlü üretim, ihracat ve istihdam altyapısı en önemli güven kaynağımızdır. Bu altyapıyı ancak ekonominin ruhu diyebileceğimiz güven unsurları ile birleştirerek arzu ettiğimiz sıçramayı yakalayabiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
Bunun için bugüne kadar tüm yaptıklarına ilave olarak yeni reformların hazırlıkları içinde olduklarına işaret eden Erdoğan, “İnsan Hakları Eylem Planı bu hazırlıkların en önemlilerinden biridir. Adalet Bakanlığımız kapsamlı istişarelerin ardından yeni dönemin yol haritası olacak İnsan Hakları Eylem Planı’nın ana başlıklarını oluşturdu. Önümüzdeki günlerde ekonomik hayatın tüm paydaşlarıyla da çalışılarak İnsan Hakları Eylem Planı taslağına son hali verilecek.” dedi.
Bu çerçevede piyasa aksaklıkların giderilmesi, rekabetçi piyasa mekanizmasının etkin işleyişinin sağlanması, mülkiyet hakkı ve sözleşme serbestisi gibi konuların da ele alınacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre mevzuat değişikliği veya idari tedbirler noktasında gereken adımlar kısa sürede atılacak. Kamu gücünü, özgürlükleri daraltan değil özgürlükleri koruyan ve yaşatan temel zemin olarak görmeye devam edeceğiz. Haklarımızı ve özgürlüklerimizi kullanacağımız bir vatana sahip olmak bu vatanda ezanımızla, bayrağımızla, istiklalimizin sembolü tüm değerlerimizle yaşamak yine önceliklerimizin en başında yer alacaktır. Terörle mücadelemizden bölgemizdeki harekatlarımıza, kalkınma gayretlerimizden ekonomideki hedeflerimize kadar, tüm çalışmalarımızı bu anlayışla yürütüyoruz. Bugüne kadar hep altını çizdiğimiz gibi ‘özgürlük’ ve ‘güvenlik’ kavramlarının birbirine karşı değil birbirlerini tamamlayacak şekilde hayat bulmasını sağlamakta kararlıyız.”
Kaynak: TRT Haber
Yorum Yap