Hesaba Elden Yatırılan Paralar

T.C. İSTANBUL

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ VERGİ DAVA DAİRESİ
ESAS NO : 2022/3416
KARAR NO : 2023/142

Özet: Hesaba elden yatan paralar, vergi müfettişince mesleki (ya da ticari) Kazanç olduğu kanıtlanmadan Vergilemdirilemez

İSTEMİN ÖZETİ

Davacı tarafından, adına vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2016/1-12 dönemine ilişkin gelir vergisi ile 2016/1-3, 4-6, 7-9 ve 10-12 dönemine ilişkin gelir geçici vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davanın; vergi tekniği raporunda gider olarak kabul edilmeyen harcamaların incelenmesinden, listede yer alan giderlerin sadece tutarlarına ve hangi tarihte yasal defte ere kaydedildiğine yer verildiği, bu giderlerin içeriğinin yazılmadığı, kabul edilmeyen bu giderlerin hangi giderler olduğu, mesleki faaliyetle ilgili olup olmadığı yönünde inceleme elemanınca herhangi bir tespitte bulunulmadığı, varsayıma dayalı olarak, bahsi geçen giderlerin reddedildiği anlaşıldığından, bu giderlerin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı, davacının kayıt dışı hasılat elde ettiğine ilişkin iddialara gelince, davacının kendisi tarafından banka hesabına 2016 takvim yılında 184.245,00-TL yatırıldığının tespit edildiği, davacının konuya ilişkin ifadesine, nakit yatan paraların kardeşinin kendisinden aldığı borçların ödemesi ve annesinden ve eşinin ailesinden aldığı paralar olduğunu belirttiği, verilen ifadeyi destekleyecek herhangi bir ispat edici vesika sunulmadığı belirtilerek davacı tarafından kendi hesabına yatırılan tutarın kayıt dışı hasılat olduğu kanaatine varılmışsa da, vergi inceleme elemanı tarafından bahsi geçen miktarın kayıt dışı olarak elde edildiğine dair somut bir tespitte bulunmadan, davacı tarafından verilen ifadeleri değerlendirmeden, söz konusu tutarın kayıt dışı elde edildiği kanaatine varıldığı anlaşıldığından, bu nedenle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçeleriyle kabulüne karar veren İstanbul 9. Vergi Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih ve E:2020/3080, K:2022/1222 sayılı kararının davalı idare tarafından; dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu iddiasıyla istinaf yoluyla kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmaktadır.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Vergi Dava Dairesi’nce; dava dosyası incelenerek davalı idarece yapılan istinaf başvurusu hakkında işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1.fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine başvurulabileceği; 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkları düzeltilmesi mümkünse gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; 4.fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı

takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; 6.fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir hükümleri yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; istinaf istemine konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddiaların da kararın kaldırılmasını gerektiren nitelikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45/3. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesi uyarınca başvuru aşamasında yapılan 26,50 yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin Mahkemesince taraflara iadesine, kararın taraflara tebliği için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, dava konusu tutar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46/b. maddesinde düz parasal sınırı aşmadığından, aynı Kanunun 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak 1/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

Son Gönderiler

Yorum Yap